Ahmed Arif, Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olarak tanınır. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal olan şair, 21 Nisan 1927 tarihinde Diyarbakır’da doğmuştur. Şiirlerinde Anadolu insanının ve özellikle Kürt halkının acılarını, umutlarını ve mücadelelerini dile getirmiştir. Ahmed Arif, Türk edebiyatında kendine özgü dili ve tarzıyla derin izler bırakmıştır.
Ahmed Arif’in çocukluğu Diyarbakır ve çevresinde geçmiştir. Eğitimine Diyarbakır’da başlamış, ardından Afyon Lisesi’nde öğrenimine devam etmiştir. Lise yıllarından itibaren edebiyata olan ilgisi artmış ve bu dönemde yazdığı şiirlerle dikkat çekmeye başlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra Ankara’ya giderek Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde yükseköğrenim görmüştür. Üniversite yıllarında dönemin tanınmış edebiyatçılarıyla tanışmış ve bu kişilerden etkilenmiştir.
Ahmed Arif’in şiirleri, ilk kez 1948 yılında “Fikirler” dergisinde yayımlanmıştır. Şair, güçlü bir halk şiiri geleneğinden beslenmiş, özellikle Nâzım Hikmet’in etkisi altında kalmıştır. Şiirlerinde kullandığı dil ve üslup, Anadolu insanının gerçek duygularını, yaşam mücadelelerini ve sosyal adaletsizlikleri yansıtır. Ahmed Arif’in şiirleri, halkın içinde bulunduğu zor koşullara dikkat çekerken, aynı zamanda bir direniş ve umut mesajı da taşır.
Ahmed Arif, eserlerinde sıkça Anadolu’nun çeşitli yerlerinden manzaralar sunar ve bu manzaralar aracılığıyla toplumsal meseleleri ele alır. Şiirlerinde yer yer destansı bir anlatım görülür ve bu anlatım, onun halkına duyduğu sevgi ve bağlılığı gösterir. Şairin en bilinen eseri, 1968 yılında yayımlanan “Hasretinden Prangalar Eskittim” adlı şiir kitabıdır. Bu eser, yayımlandığı günden itibaren büyük ilgi görmüş ve günümüzde de edebiyatseverler tarafından okunmaya devam etmektedir. Kitap, Ahmed Arif’in halk şiirine getirdiği yenilikçi yaklaşımı ve derin lirizmi gözler önüne serer.
Ahmed Arif, siyasi görüşleri ve şiirlerindeki muhalif duruşu nedeniyle pek çok kez baskı ve sansüre maruz kalmıştır. 1950’li yıllarda tutuklanmış ve bir süre hapis yatmıştır. Ancak bu deneyimler, onun yazma tutkusunu engellememiş, aksine daha da güçlendirmiştir. Şair, hayatı boyunca birçok dergi ve gazetede yazılar yazmış ve şiirlerini yayımlamaya devam etmiştir.
Ahmed Arif, 2 Haziran 1991 tarihinde Ankara’da vefat etmiştir. Ölümünden sonra eserleri daha geniş kitleler tarafından keşfedilmiş ve Türk edebiyatında hak ettiği yere ulaşmıştır. Onun şiirleri, halktan aldığı ilhamla evrensel bir derinlik kazanmış ve Türkiye’nin dört bir yanında yankı uyandırmıştır.
Ahmed Arif, Anadolu’nun sesini ve ruhunu en iyi yansıtan şairlerden biri olarak, Türk edebiyatında unutulmaz bir iz bırakmıştır. Onun şiirleri; sevgi, direniş ve umut dolu bir dünyanın kapılarını aralar.