AÖF Tarih Uygur Kaganlığı ve Türk Boyları Konu Anlatımı ve Ders Notları

Uygur Kağanlığı ve Türk Boyları Konu Anlatımı

Uygur Kaganlığı ve Türk Boyları ünitesi, Göktürk Kağanlığı’nın yıkılmasının ardından Orta Asya’da siyasi ve kültürel sahnede öne çıkan Türk boylarını ele almaktadır. Başta Uygur Kağanlığı olmak üzere, Kırgızlar, Türgişler, Tölesler, Karluklar ve Oğuzlar gibi topluluklar, hem göçebe hem yerleşik yaşam tarzlarıyla, Orta Asya tarihine damga vurmuşlardır.

Uygurlar, yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olarak kültür, sanat, yazı ve şehircilik alanlarında büyük gelişmeler sağlamış, Maniheizm ve Budizm gibi dinlerin etkisiyle mimariden tıbba kadar birçok alanda üretim yapmışlardır. Göktürklerin yıkılmasında rol oynayan Kırgızlar, sözlü edebiyat ve savaşçı kimlikleriyle öne çıkarken; Türgişler, Emevî yayılmasına karşı verdikleri mücadeleyle bilinmektedir. Tölesler, birçok Türk boyunun etnik kökenini oluşturmuş, Karluklar ise İslamiyet’e geçen ilk büyük Türk boylarından biri olarak Karahanlılar’ın kuruluşunda önemli rol üstlenmiştir. Oğuzlar ise Selçuklu ve Osmanlı gibi büyük Türk-İslam devletlerinin temelini atarak, Türk tarihinin en geniş ve kalıcı etkilerinden birine sahip olmuşlardır.

Bu ünite, farklı Türk topluluklarının siyasi yapılarını, kültürel zenginliklerini ve tarihsel etkilerini anlamak açısından temel bir öneme sahiptir.

Uygur Kağanlığı (745–840)

1. Kuruluş Süreci

  • Uygurlar, Göktürklerin yıkılışının ardından Orta Asya’da siyasi otoriteyi devralan Türk topluluğudur.

  • 744 yılında Basmil ve Karluk boylarıyla birlikte II. Göktürk Devleti’ne son vererek, 745’te Uygur Kağanlığı’nı kurmuşlardır.

  • Devletin kurucusu Kutluk Bilge Kül Kağan olarak bilinir.

  • Başkentleri, Orhun Irmağı kıyısındaki Karabalgasun şehridir.


2. Siyasi Yapı ve Hükümdarlık

  • Uygurlar, Göktürklerden aldıkları mirası geliştirerek daha yerleşik, daha kurumsal bir devlet yapısı kurmuşlardır.

  • Hükümdarlara “Kağan” unvanı verilmiş ve yönetim soy esasına göre devam etmiştir.

  • Uygur Kağanları, budist ve maniheist rahiplerle yakın ilişkiler kurmuş, din adamları devlet yönetiminde etkili olmuştur.


3. Din Politikası: Maniheizm ve Budizm

  • Uygurlar, özellikle Maniheizmi resmî din olarak benimseyerek, göçebe yaşam tarzından yerleşik yaşama geçişte büyük bir değişim yaşadılar.

  • Maniheizm:

    • Et yemeyi yasaklaması, hayvancılığı azaltmış,

    • Tarım ve ticaretin gelişmesini teşvik etmiştir.

  • Daha sonra Budizm de Uygurlar arasında yaygınlık kazanmıştır.

  • Bu din değişimi, Uygur sanatını, mimarisini ve yazılı belgelerini derinden etkilemiştir.


4. Ekonomik ve Kültürel Gelişmeler

  • Uygurlar, Orta Asya’da ilk şehirleşen Türk topluluğu olmuşlardır.

  • Tarım, ticaret ve zenaat gelişmiştir.

  • Çin ile sıkı ilişkiler kurulmuş, ipek yolu ticaretinden büyük kazanç sağlanmıştır.

  • Uygurlar, ilk Türk kütüphanelerini kurmuş, kağıt ve matbaa teknolojisini kullanmışlardır.

  • Uygur Alfabesi, Soğd alfabesinden türetilmiş ve Türkçe yazı dili gelişmiştir.


5. Yıkılış Süreci

    1. yüzyılda devlet, taht kavgaları, aşırı dinî etki, ve Kırgız saldırıları nedeniyle zayıflamıştır.

  • 840 yılında Kırgızlar, Uygur başkenti Karabalgasun’u ele geçirerek Uygur Kağanlığı’nı sona erdirmiştir.

  • Bu yıkımdan sonra Uygurlar farklı coğrafyalara göç ederek yeni devlet yapıları oluşturmuşlardır (örneğin: Gansu ve Doğu Türkistan Uygur Devletleri).


Genel Değerlendirme

  • Uygur Kağanlığı, Türk tarihinde yerleşik yaşama geçen ilk devlet, ilk kez din değiştiren Türk topluluğu, ilk kitap basan, ilk kütüphane kuran, ve ilk şehir devletlerini oluşturan topluluktur.

  • Göçebelikten medeniyete geçişin en belirgin örneklerinden biridir.

  • Kültürel üretkenlikleri ve Çin ile olan ilişkileri, Uygurları Türk tarihinde özel bir konuma yerleştirir.

 

 

Gansu Uygur Devleti (840–1226)

1. Kuruluş ve Coğrafi Konum

  • 840 yılında Karabalgasun’un Kırgızlar tarafından yıkılmasından sonra, Uygurların bir bölümü Çin’in batısına, Gansu Koridoru olarak bilinen bölgeye göç etti.

  • Burada Gansu Uygur Devleti ya da diğer adıyla Sarı Uygurlar devleti kuruldu.

  • Merkezi, günümüzde Çin sınırları içinde bulunan Ganzhou (Kansu) şehriydi.


2. Siyasi Yapı ve Çin ile İlişkiler

  • Devlet, Çin sınırına oldukça yakın olduğu için Çin ile hem ticari hem de diplomatik ilişkiler kurmuştur.

  • Zaman zaman Çin’e tabi olmuş, zaman zaman ise yarı bağımsız bir şekilde varlığını sürdürmüştür.

  • Hanedan yapısı, Uygur Kağanlığı’nın soyunu devam ettirmiştir.


3. Dinî ve Kültürel Yaşam

  • Gansu Uygurları, önceki dönemde benimsedikleri Maniheizm ve Budizm’i sürdürmüşlerdir.

  • Çin kültüründen etkilenmekle birlikte, Türkçe’yi ve Uygur yazı dilini yaşatmaya devam etmişlerdir.

  • El yazmaları, minyatür sanatları, dini metinler bu dönemde gelişmiştir.


4. Ekonomik Yapı

  • Tarım ve hayvancılık faaliyetleri gelişmişti.

  • Ancak devletin asıl ekonomik gücü, Çin ile yapılan ipek ticaretinden sağlanıyordu.

  • Ayrıca zenaatkârlık, seramik üretimi, kumaş dokuma gibi alanlarda gelişme göstermişlerdir.


5. Yıkılış Süreci

  • Gansu Uygur Devleti, uzun ömürlü olmasına rağmen:

    • Çin sarayındaki iç karışıklıklar,

    • Tangutlar gibi çevre güçlerin baskısı,

    • En nihayetinde 1226’da Moğolların bölgeyi işgaliyle ortadan kalkmıştır.

  • Bu yıkımdan sonra Uygurların bir kısmı Doğu Türkistan’a yönelmiş, yeni bir siyasi yapı oluşturmuştur.


Genel Değerlendirme

  • Gansu Uygur Devleti, Uygur Kağanlığı’nın kültürel mirasını koruyarak sürdüren bir geçiş devleti niteliğindedir.

  • Uygur dili, dini, sanatı ve yazı geleneği bu dönemde Çin sınırları içinde dahi ayakta kalabilmiştir.

  • Bu devlet, Uygur kimliğinin sürekliliğini sağlayan önemli bir köprü işlevi görmüştür.

 

 

Doğu Türkistan Uygur Devleti (840–1368)

1. Kuruluş ve Yerleşim

  • Uygur Kağanlığı’nın 840 yılında yıkılmasının ardından, Uygurların bir bölümü Tarım Havzasına göç ederek Turfan, Kaşgar, Karaşar, Kuça gibi şehir merkezlerinde yerleşik hayat kurdular.

  • Bu yeni siyasi yapı, genellikle Doğu Türkistan Uygur Devleti ya da Tarım Uygurları olarak adlandırılır.

  • Bu bölge, bugün de Uygur Türklerinin yoğun olarak yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile büyük oranda örtüşmektedir.


2. Yerleşik Kültür ve Şehirleşme

  • Doğu Türkistan Uygurları, göçebe Türklerden farklı olarak şehirlerde yaşayan, yerleşik, tarımcı ve ticaretçi bir halk yapısı sergilemişlerdir.

  • Kurdukları şehirler, Orta Asya’nın en önemli ticaret ve kültür merkezleri hâline gelmiştir.

  • Tarım, ticaret, kervancılık ve zenaatkârlık gelişmiş; İpek Yolu üzerindeki konumları sayesinde zenginleşmişlerdir.


3. Dinî ve Kültürel Hayat

  • Maniheizm ve Budizm hâlâ etkiliydi; fakat zamanla bölgede İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte dinî yapı değişmiştir.

    1. yüzyıldan itibaren İslamiyet, özellikle Karahanlılar döneminde yayılmış ve halkın büyük bölümü Müslüman olmuştur.

  • Uygurlar, Müslüman olduktan sonra da eski yazı sistemlerini, kitap geleneklerini, sanat ve mimari tarzlarını sürdürmüşlerdir.


4. Eğitim ve Bilim

  • Uygurlar, bu dönemde kütüphaneler, medreseler ve tapınaklar inşa ettiler.

  • El yazmaları, tıbbî metinler, astroloji belgeleri, dini yazıtlar ve çeviri faaliyetleri bu dönemde yoğunluk kazanmıştır.

  • Uygurca, hem dini hem ticari metinlerde kullanılmaya devam edilmiştir.


5. Yıkılış

    1. yüzyılda bölge, Moğolların egemenliği altına girdi. Ancak Uygurlar, Moğollara sadakat göstererek resmî görevler almışlardır.

  • Moğol döneminde dahi Uygur dili, yazısı ve kültürü imparatorluk içinde saygınlığını korumuştur.

  • Devlet yapısı 1368 yılına kadar devam etmiş; ancak sonrasında Çağatay Hanlığı ve Timurîler gibi yeni güçler bölgede hâkimiyet kurmuştur.


Genel Değerlendirme

  • Doğu Türkistan Uygur Devleti, Uygurların İslamiyet’e geçiş sürecini başlatan, yerleşik Türk-İslam kültürünün temellerini atan bir siyasi yapıdır.

  • Kültürel sürekliliği, bilimsel üretkenliği ve ticari gücüyle Türk tarihinde eşsiz bir örnek teşkil eder.

  • Uygurların İpek Yolu üzerindeki varlığı, Orta Asya kültürlerinin buluşma noktasında kalıcı bir etki bırakmıştır.

 

 

Uygur Kültürü

1. Yerleşik Hayat ve Şehirleşme

  • Uygurlar, Türk tarihinde ilk yerleşik hayata geçen büyük topluluk olmuştur.

  • Özellikle Karabalgasun, Turfan, Beşbalık, Kuça ve Kaşgar gibi şehirlerde;

    • planlı şehirleşme,

    • kervansaraylar,

    • pazar yerleri,

    • tapınak ve saray mimarisi gelişmiştir.

  • Şehir yaşamı, Uygurların tarım, ticaret ve eğitim faaliyetlerini kolaylaştırmıştır.


2. Yazı ve Dil

  • Uygurlar, Soğd alfabesinden uyarladıkları Uygur alfabesini kullanmışlardır.

  • Bu yazı sistemi, Türklerin kullandığı ilk sivil alfabe olarak kabul edilir.

  • Uygurca; ticaret, din, edebiyat ve hukuk alanlarında kullanılmış, çok sayıda el yazması eser bırakılmıştır.

  • Bu yazı geleneği, İslamiyet sonrasında da Karahanlılar ve hatta Moğollar tarafından kullanılmaya devam etmiştir.


3. Dinî Hayat

  • Uygurlar, Maniheizm, Budizm ve sonrasında İslamiyet olmak üzere birçok dini benimsemişlerdir.

  • Bu dinler;

    • mimari yapılarına (tapınaklar, pagodalar),

    • edebi üretimlerine (dualeler, öğretici metinler),

    • sanatsal üretimlerine doğrudan yansımıştır.

  • Özellikle Maniheist Uygurların ahlaki yaşamı, hayvancılıktan tarıma geçişlerini etkilemiştir.


4. Edebiyat ve El Yazmaları

  • Uygurlar; hikâye, masal, destan, dua, öğüt, tıp, takvim gibi birçok konuda eserler üretmişlerdir.

  • Irk Bitig (Fal Kitabı) ve Altun Yaruk (Altın Işık) en tanınmış eserlerdir.

  • Ayrıca Çince, Sanskritçe, Soğdca ve Tibetçe metinleri Türkçeye çevirmişlerdir.


5. Bilim ve Sanat

  • Uygurlar; matbaa, kâğıt üretimi, tıbbî bilgi gibi birçok alanda Orta Asya’da öncü olmuşlardır.

  • Özellikle minyatür sanatı, duvar freskleri ve bezemeli kitap sayfaları dikkat çeker.

  • Bezeklik Mağaraları gibi freskli ibadet yerleri, Uygur sanatının en görkemli örneklerindendir.

  • Ahşap, kumaş, seramik gibi alanlarda da sanat üretmişlerdir.


6. Tıp, Takvim ve Takı Sanatı

  • Tıbbî bitkiler, şifa yöntemleri ve hastalıklar üzerine tedavi kitapları yazmışlardır.

  • Takvim sistemleri oluşturmuş, astrolojik gözlemler yapmışlardır.

  • Altın, gümüş ve değerli taşlardan ince işçilikli takılar üretmişlerdir.


Genel Değerlendirme

  • Uygurlar, Türk tarihinde kültür üreten ilk şehirli topluluk olarak öne çıkar.

  • Sanat, bilim, yazı ve din alanındaki çok yönlü başarılarıyla hem Türk kültürel kimliğini hem de Orta Asya medeniyetini etkilemişlerdir.

  • Bu kültürel birikim, sonraki Türk-İslam devletlerine ilham kaynağı olmuştur.

 

 

Kırgızlar (M.Ö. 202 – M.S. 960)

1. Köken ve Coğrafya

  • Kırgızlar, tarih sahnesine M.Ö. 2. yüzyılda çıkarlar ve Orta Asya’nın Yenisey Irmağı havzası ile Tanrı Dağları çevresinde varlık gösterirler.

  • Çin kaynaklarında “Kie-Ku” olarak adlandırılan bu topluluk, Türk kültürüne mensup göçebe bir boydur.

  • Kırgız adı, “kırk boyun birleşmesi” veya “kırmızı yüzlü” anlamlarına gelen çeşitli etimolojik açıklamalara sahiptir.


2. Siyasi Gelişmeler

  • Kırgızlar uzun süre bağımsız kabileler hâlinde yaşadılar.

  • 840 yılında, Göktürkler’i yıkan Kırgızlar, Uygur Kağanlığı’na da son vererek Orhun bölgesinde kısa süreli egemenlik kurmuşlardır.

  • Bu zafer, onları Türk boyları içinde güçlü bir siyasi figür hâline getirmiştir.

  • Ancak yerleşik yaşama geçmemeleri, kalıcı bir devlet yapısı kurmalarını zorlaştırmıştır.


3. Çin ile İlişkiler

  • Kırgızlar, Çin ile zaman zaman ticari ve diplomatik ilişkiler kurmuş, zaman zaman da saldırılara maruz kalmışlardır.

  • Çin’in kuzey sınırlarına yakınlıkları sebebiyle sık sık askerî çatışmalar ve elçi değişimleri yaşanmıştır.


4. Sosyal ve Kültürel Yapı

  • Kırgız toplumu, göçebe hayvancılıkla geçinen, atlı yaşam tarzına sahip bir yapıdaydı.

  • Dinî inanış olarak Gök Tanrı inancı, atalar kültü ve şamanizm öne çıkmaktaydı.

  • Yazı kültürü, Yenisey Yazıtları ile belgelenmiştir. Bu yazıtlar, Göktürk alfabesiyle yazılmış ilk metinler arasındadır.

  • Sözlü edebiyatları gelişmiştir; özellikle Manas Destanı, dünyanın en uzun destanı olarak Kırgızlara aittir.


5. Yıkılış ve Dağılma

  • Kırgızlar, Orta Asya’daki siyasi rekabet içerisinde merkezi bir devlet yapısını sürdüremedikleri için zamanla etkilerini kaybettiler.

    1. yüzyılda Karahanlıların güç kazanmasıyla birlikte, Kırgızların Orta Asya’daki hâkimiyeti sona ermiştir.

  • Ancak, günümüze kadar varlıklarını sürdürmüşler ve bugün Kırgızistan Cumhuriyeti ile temsil edilmektedirler.


Genel Değerlendirme

  • Kırgızlar, Uygur Kağanlığı’nı yıkarak Türk tarihinde dönüm noktası olan bir boydur.

  • Kalıcı devlet kuramamalarına rağmen, askerî güçleri, sözlü kültürleri ve Yenisey Yazıtları ile Türk kültürel tarihine değerli katkılar sunmuşlardır.

  • Göçebe yaşam tarzının temsilcisi olarak, Orta Asya’nın bozkır kültürünü yaşatan özgün Türk boylarındandır.

 

 

Türgişler (634–766)

1. Köken ve Kuruluş

  • Türgişler, Göktürkler’in Batı kanadında yer alan boylardan biridir.

  • 630’larda Göktürklerin zayıflamasıyla birlikte bağımsızlıklarını ilan etmişler ve 634 yılında kendi devletlerini kurmuşlardır.

  • Kurucuları Baga Tarkan olup, merkezi Suyab şehriydi (bugünkü Kırgızistan sınırlarında).


2. Siyasi Gelişmeler

  • Türgişler, Emevîler ile Mücadele, Çin ve Araplara karşı Orta Asya’nın savunulması gibi olaylarla tanınırlar.

  • Su-lu Kağan (716–738) döneminde en güçlü zamanlarını yaşamışlardır.

    • Su-lu Kağan, hem Çin hem Araplarla diplomatik ilişkiler kurmuş,

    • Aynı zamanda Emevîlerin Maveraünnehir’e ilerleyişini durdurmak için mücadele etmiştir.

  • Arap kaynaklarında Türgişler, İslamiyet’in yayılmasına karşı direnen güçlü bir Türk topluluğu olarak geçer.


3. İç Çatışmalar ve Zayıflama

  • Su-lu Kağan’ın ölümünden sonra taht mücadeleleri başladı.

  • Sarı Türgişler ve Kara Türgişler arasında çıkan iç savaşlar devleti zayıflattı.

  • Bu süreçte hem Çin hem Araplar Orta Asya’daki etkinliklerini artırdı.


4. Yıkılış

  • Türgişler, 766 yılında Karluklar tarafından yıkılmıştır.

  • Karluklar, bu bölgede Türgişlerin yerine geçerek Maveraünnehir’in yeni hâkimi olmuşlardır.


5. Kültürel Yapı ve Miras

  • Türgişler, Göktürk kültürünü devam ettirmiş, yazı dili olarak Göktürk alfabesini kullanmışlardır.

  • Bozkır kültürüne bağlı kalmış, yarı yerleşik bir yaşam biçimi sürmüşlerdir.

  • Aynı zamanda İslamiyet’in Orta Asya’da yayılmasını geciktirerek, bölgedeki Türk kimliğinin korunmasına katkıda bulunmuşlardır.


Genel Değerlendirme

  • Türgişler, Göktürklerden sonra Batı Türkistan’da güçlü bir siyasi boşluğu doldurmuş, özellikle Emevî yayılmacılığına karşı verdikleri mücadeleyle Türk ve İslam tarihine damga vurmuşlardır.

  • Her ne kadar kısa ömürlü olsalar da, Orta Asya’da Türk varlığının devamı açısından kritik bir geçiş rolü oynamışlardır.

 

Tölesler

1. Köken ve Genel Tanım

  • Tölesler, Orta Asya’daki en eski ve en geniş Türk boy topluluklarından biri olarak bilinir.

  • Göktürk, Uygur ve Karluklar gibi birçok Türk kavminin etnik temelini oluşturan dağınık boylar konfederasyonu şeklindedir.

  • “Töles” ismi, Çin kaynaklarında “Tiele” veya “Chile**” biçiminde geçmektedir.

  • M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren Orta Asya’da varlık göstermişlerdir.


2. Coğrafi Yayılım

  • Töles boyları, Altay Dağları’ndan Hazar Denizi’ne, Tanrı Dağları’ndan Kuzey Çin sınırlarına kadar geniş bir alana yayılmışlardı.

  • Merkezi bir devlet kurmamış, daha çok boylar hâlinde dağınık yaşayan bir yapı göstermişlerdir.


3. Siyasal Yapı

  • Tölesler, başta Asya Hunları olmak üzere zamanla:

    • Göktürkler,

    • Uygurlar,

    • Karluklar,

    • Türgişler gibi siyasi yapılanmalara katıldılar ya da bu devletlerin içinde eridiler.

  • Bu yüzden Tölesler, bir devlet kurmaktan çok, diğer Türk devletlerinin kurucu ve destekleyici unsuru olmuşlardır.


4. Kültürel ve Sosyal Özellikler

  • Töles toplumu, tipik bozkır yaşam tarzına sahipti:

    • Hayvancılıkla geçinir,

    • Atlı-göçebe yaşam sürer,

    • Şamanist ve Gök Tanrı inancı etkiliydi.

  • Yazılı kültürleri olmamasına rağmen, sözlü gelenekler ve destan anlatıcılığı yaygındı.


5. Tarihsel Önemi

  • Tölesler, Türk kimliğinin oluşum sürecinde etnik ve kültürel bir kök olarak değerlendirilir.

  • Bazı kaynaklar, Göktürkler ve Uygurların ilk atalarının Töles boylarından çıktığını ileri sürmektedir.

  • Ayrıca Kırgız, Karluk ve Oğuzlar gibi önemli boyların da Töles kökenli oldukları kabul edilmektedir.


Genel Değerlendirme

  • Tölesler, Türk etnogenezi (etnik oluşum) açısından temel bir rol oynamıştır.

  • Her ne kadar merkezi bir devlet kurmasalar da, siyasi tarihte adları geçen birçok Türk boyunun ortak atası olarak kabul edilirler.

  • Onların kültürel yapısı, Orta Asya Türk devletlerinin karakteristik özelliklerini şekillendirmiştir.

 

Karluklar (627–1212)

1. Köken ve İlk Dönem

  • Karluklar, Töles boylarının bir kolu olarak ortaya çıkmış Türk soylu bir topluluktur.

  • İlk kez 7. yüzyılda Göktürkler’in Batı kanadına bağlı bir boy olarak Çin kaynaklarında anılmışlardır.

  • Adlarının geçtiği en erken tarih 627 yılıdır.

  • Karluk adı, “karışık topluluk” veya “karşı koyanlar” anlamlarına gelir.


2. Siyasi Gelişmeler ve Bağımsızlık

    1. yüzyılda Göktürklerin yıkılmasında etkin rol oynadılar.

  • 766 yılında Türgişler’i yıkarak onların topraklarına hâkim oldular ve Balasagun merkezli bağımsız bir siyasi varlık oldular.

  • Bu tarihten itibaren Batı Türkistan’da etkin bir güç hâline geldiler.


3. İslamiyet’le Tanışma

  • Karluklar, ilk olarak 751 Talas Savaşı‘nda Abbasilerle ittifak kurarak Çinlilere karşı savaştılar ve bu savaş sonucunda İslamiyet ile tanıştılar.

  • Bu olay, hem Karluklar için hem de Türk tarihinde İslamiyet’e geçişin başlangıcı olarak kabul edilir.

    1. yüzyıldan itibaren Karluklar Müslüman olmaya başladılar.


4. Karahanlılar’ın Kuruluşu

  • Karluklar, Karahanlılar Devleti’nin kurulmasında belirleyici bir rol oynamışlardır.

  • Karahanlıların kurucu hanedanı Karluk, Yağma ve Çiğil boylarının birleşimiyle oluşmuştur.

  • Bu nedenle Karluklar, ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar’ın çekirdeğini oluşturmuşlardır.


5. Kültürel ve Sosyal Yapı

  • Karluklar, yarı göçebe – yarı yerleşik yaşam tarzına sahipti.

  • Tarım, hayvancılık, ticaret ve zanaat faaliyetlerinde bulundular.

  • İslamiyet’le birlikte camiler, medreseler ve şehir kültürü hızla yayılmıştır.

  • Türk-İslam kültürünün ilk şekillenmeye başladığı bu dönemde, Karluklar önemli bir rol oynamıştır.


6. Yıkılış

    1. yüzyıldan sonra Karahanlılar içerisinde eriyen Karluk varlığı, siyasi olarak zayıfladı.

  • 1212 yılında Harzemşahlar tarafından tamamen ortadan kaldırıldılar.

  • Ancak kültürel mirasları, Karahanlılar ve sonrasında gelen Türk-İslam devletleri aracılığıyla yaşamaya devam etti.


Genel Değerlendirme

  • Karluklar, İslamiyet’i kabul eden ilk büyük Türk topluluklarından biridir.

  • Hem Göktürk mirasını hem de Türk-İslam sentezini taşıyan önemli bir geçiş unsurudur.

  • Karahanlıların kurulması, Talas Savaşı’ndaki rolleri ve Orta Asya’daki şehirleşmeye katkılarıyla Türk tarihinin dönüştürücü aktörlerinden biri olmuşlardır.

 

 

Oğuzlar

1. Köken ve Anlam

  • Oğuzlar, Orta Asya Türk tarihi içerisinde en etkili ve en kalabalık boylar birliğidir.

  • “Oğuz” kelimesi; “ok” (boy/kabile) kelimesinden türemiştir, “boylar birliği” veya “okçular” anlamına gelir.

  • Oğuzlar, Töles konfederasyonu içinde yer alan boylardan biridir.


2. Sosyal ve Siyasi Yapı

  • Oğuzlar, 24 büyük boydan oluşan bir konfederasyondur. Bu yapı, “Oğuz Kağan Destanı” ile de simgeleşmiştir.

  • Her boyun kendi beyi vardı ve bu boylar genellikle bir kağana bağlı olarak yaşarlardı.

  • İlk dönemlerinde göçebe yaşam tarzı hâkimdi.


3. Oğuz Yabguluğu (8.–10. yüzyıllar)

  • Oğuzlar, 8. yüzyıldan itibaren Seyhun (Sır Derya) Irmağı çevresine yerleşerek Oğuz Yabguluğu adını verdikleri bir yönetim kurdular.

  • Bu devletin başında “Yabgu” unvanlı bir lider bulunmaktaydı.

  • Göktürk ve Uygur hâkimiyetine girmişler, bu devletlerin zayıflamasıyla bağımsız hareket etmeye başlamışlardır.


4. İslamiyet’in Kabulü

  • Oğuzlar, uzun süre eski Türk inanç sistemlerine (Gök Tanrı inancı, Şamanizm) bağlı kalmışlardır.

    1. yüzyıldan itibaren İslamiyet’le tanışmışlar, özellikle Karahanlı ve Samanî etkisiyle Müslüman olmaya başlamışlardır.

  • Bu süreç, özellikle batıya göç eden Oğuz kollarında hız kazanmıştır.


5. Büyük Göçler ve Tarihi Roller

  • Oğuzların bir kısmı, Selçuk Bey önderliğinde Horasan’a göç ederek Büyük Selçuklu Devleti’ni kurdu (1040).

  • Daha sonra bu koldan:

    • Anadolu Selçukluları,

    • Türkiye Selçukluları,

    • ve Osmanlılar gibi büyük devletler ortaya çıktı.

  • Oğuzlar, Türkiye Türklerinin atası olarak kabul edilir.


6. Kültürel Etki ve Kalıcılık

  • Oğuz boyları, yerleştikleri bölgelerde dinî, kültürel ve dilsel açıdan derin izler bırakmıştır.

  • Oğuz Türkçesi, Türkçenin en yaygın lehçelerinden biri olarak bugün Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan ve Gagavuz Türkleri tarafından konuşulmaktadır.

  • Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuzların hem edebî hem sosyo-kültürel mirasını yansıtan en önemli kaynaktır.


Genel Değerlendirme

  • Oğuzlar, Türk tarihinin en etkili boylarından biri olarak, hem Orta Asya’da hem de İslam dünyasında önemli roller üstlenmişlerdir.

  • Kurdukları devletlerle Türk-İslam tarihine yön vermiş, aynı zamanda Türk milletinin batıya doğru yayılmasında öncü olmuşlardır.

  • Anadolu’nun Türkleşmesi ve Osmanlı’nın yükselişi, büyük ölçüde Oğuzların tarihsel mirasına dayanır.

 

 

Uygur Kağanlığı ve Türk Boyları Testi

1. Uygur Kağanlığı hangi yıl kurulmuştur?
A) 552 B) 630 C) 682 D) 745 E) 840

2. Uygurların başkent olarak kullandığı şehir aşağıdakilerden hangisidir?
A) Suyab B) Karabalgasun C) Balasagun D) Ötüken E) Beşbalık

3. Maniheizm inancını benimseyen ilk Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir?
A) Göktürkler B) Türgişler C) Kırgızlar D) Uygurlar E) Karluklar

4. Uygurların yıkılmasına neden olan Türk boyu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oğuzlar B) Kırgızlar C) Karluklar D) Türgişler E) Tölesler

5. Gansu Uygur Devleti hangi bölgede kurulmuştur?
A) Turfan B) Doğu Türkistan C) Kaşgar D) Gansu Koridoru E) Maveraünnehir

6. “Irk Bitig” adlı fal kitabı aşağıdaki hangi topluluğa aittir?
A) Göktürkler B) Kırgızlar C) Uygurlar D) Karluklar E) Oğuzlar

7. Doğu Türkistan Uygur Devleti’nin en belirgin özelliği nedir?
A) Tam göçebe yaşam sürmeleri
B) Budizm’i bırakıp Şintoizme geçmeleri
C) İslamiyet’i ilk kabul eden Türk devleti olmaları
D) Yerleşik yaşam ve şehirleşmede ileri gitmeleri
E) Çin hâkimiyetinde kalmaları

8. Manas Destanı aşağıdaki hangi Türk boyuna aittir?
A) Karluklar B) Türgişler C) Uygurlar D) Kırgızlar E) Oğuzlar

9. Yenisey Yazıtları hangi boy tarafından bırakılmıştır?
A) Uygurlar B) Kırgızlar C) Oğuzlar D) Karluklar E) Tölesler

10. Emevî yayılmasına karşı Orta Asya’da mücadele eden Türk topluluğu kimdir?
A) Uygurlar B) Kırgızlar C) Türgişler D) Karluklar E) Oğuzlar

11. Tölesler ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Göçebe yaşamı terk ederek yerleşik düzene geçtiler
B) Orta Asya’daki ilk İslam devleti oldular
C) Yazılı kültür mirası bırakmışlardır
D) Pek çok Türk boyunun etnik kökenini oluştururlar
E) Anadolu’ya göç eden ilk Türklerdir

12. Karluklar hangi savaşta Abbasilerle iş birliği yaparak Çinlileri yenmiştir?
A) Talas Savaşı B) Katvan Savaşı C) Pone Savaşı D) Kadisiyye Savaşı E) Bedir Savaşı

13. İslamiyet’i kabul eden ilk büyük Türk boyu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türgişler B) Oğuzlar C) Karluklar D) Kırgızlar E) Uygurlar

14. Karahanlılar Devleti’nin kuruluşunda etkili olan Türk boylarından biri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oğuzlar B) Karluklar C) Kırgızlar D) Türgişler E) Tölesler

15. “24 boydan oluşan” büyük Türk konfederasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uygurlar B) Göktürkler C) Oğuzlar D) Karluklar E) Kırgızlar

16. Oğuzların kurduğu ilk siyasi yapı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oğuz Kağanlığı
B) Oğuz Yabguluğu
C) Oğuzlar Beyliği
D) Selçuklu Devleti
E) Horasan Yabguluğu

17. Aşağıdaki boylardan hangisi, Karahanlılar, Selçuklular ve Osmanlıların kökenini oluşturur?
A) Karluklar B) Uygurlar C) Oğuzlar D) Türgişler E) Kırgızlar

18. Uygurların kullandığı alfabe aşağıdakilerden hangisinden türetilmiştir?
A) Arap alfabesi B) Soğd alfabesi C) Yenisey alfabesi D) Latin alfabesi E) Çin alfabesi

19. Bezeklik freskleri ve tapınaklarıyla tanınan Türk topluluğu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karluklar B) Türgişler C) Kırgızlar D) Uygurlar E) Oğuzlar

20. Uygurlar döneminde bilim ve sanat faaliyetleri en çok hangi dinin etkisiyle şekillenmiştir?
A) Zerdüştlük B) Budizm C) Hristiyanlık D) Gök Tanrı inancı E) İslamiyet


✅ Cevap Anahtarı:

  1. D

  2. B

  3. D

  4. B

  5. D

  6. C

  7. D

  8. D

  9. B

  10. C

  11. D

  12. A

  13. C

  14. B

  15. C

  16. B

  17. C

  18. B

  19. D

  20. B

Yorum yapın