Abdurrahman Gafiki, İslam’ın erken dönemlerinde önemli askeri liderlerden biri olarak tanınır. 8. yüzyılda yaşamış olan Gafiki, özellikle Emevîler’in Batı Avrupa’daki fetihlerine katkılarıyla bilinir. Tam adı Abdurrahman ibn Abdullah el-Gafiki olan bu komutan, 732 yılında gerçekleşen ve İslam tarihindeki dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Tours (ya da Poitiers) Savaşı’nın önderlerinden biridir.
Aslen Arap olan Abdurrahman Gafiki, Emevîler’in yönetimi altında Endülüs’te (bugünkü İspanya) görev yapmıştır. Endülüs Valisi olarak görevlendirilen Gafiki, burada kısa sürede kendini yetenekli bir lider olarak kanıtlamıştır. Emevîler’in Batı Avrupa’daki yayılma politikalarını benimseyen Gafiki, Frank Krallığı’na karşı askeri seferler düzenleyerek bu bölgedeki Müslüman varlığını pekiştirmeye çalışmıştır.
732 yılında, Gafiki komutasındaki İslam ordusu, Frank Krallığı’nın merkezi olan Tours’a doğru harekete geçti. Bu seferin amacı, Frank topraklarında daha fazla bölgeyi fethederek İslam’ın etkisini genişletmekti. Ancak, Tours önlerinde Charles Martel komutasındaki Frank ordusuyla karşılaştılar. Bu savaş, her iki taraf için de kritik bir önem taşıyordu. Gafiki, ordusunu disiplinli bir şekilde yönlendirdi ve düşmanın karşısına güçlü bir şekilde çıkardı.
Ancak, savaşın seyri, Franklar’ın savunmaya geçmesiyle değişti. Charles Martel’in stratejik hamleleri, İslam ordusunun ilerleyişini durdurdu ve Gafiki’nin planlarını bozdu. Savaşın sonucunda, Frank ordusu zafer kazandı ve Abdurrahman Gafiki bu çarpışmada hayatını kaybetti. Tours Savaşı, Müslümanların Batı Avrupa’da daha fazla ilerlemesinin önünü kesti ve çoğu tarihçi tarafından, Avrupa’da Hristiyanlığın korunmasında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edildi.
Abdurrahman Gafiki, hem askeri dehası hem de liderlik yetenekleriyle tarihte iz bırakmıştır. Onun kahramanlıkları ve Tours Savaşı’ndaki rolü, İslam tarihinin önemli anlarından biri olarak hatırlanmaktadır. Gafiki’nin hayatı ve başarısızlıkla sonuçlanan bu seferi, İslam ve Avrupa tarihinin kesişme noktasında önemli bir yere sahiptir. Savaşın sonuçları, sonraki yüzyıllarda Avrupa’nın tarihsel ve kültürel gelişimine de yön vermiştir.