Site icon Ders Arşivi | İlkokul, Ortaokul ve Lise Ders Notları, Soru Bankaları & Deneme Sınavları

AÖF Tarih Eski Anadolu Tarihi Konu Anlatımı ve Ders Notları

Eski Anadolu Tarihi Konu Anlatımı

Eski Anadolu Tarihi, Anadolu coğrafyasının yazı öncesi çağlardan itibaren tarih sahnesine çıktığı süreçleri kronolojik ve kültürel açıdan inceleyen temel bir derstir. Bu ders, Türkiye’nin yer aldığı toprakların tarih boyunca ev sahipliği yaptığı uygarlıkları anlamak açısından büyük önem taşır. Anadolu, yalnızca Doğu ile Batı arasında bir köprü değil, aynı zamanda benzersiz bir kültürel sentezin merkezidir.

AÖF Tarih Dersi kapsamında; Paleolitik Çağ’dan itibaren yerleşik hayatın başlangıcı, çanak çömlek üretimi, ilk maden kullanımı, kentleşmenin izleri, yazının gelişiyle birlikte tarihî devirlere geçiş gibi insanlık tarihinin temel evreleri ele alınır. Bu çerçevede; Anadolu’da kurulan büyük medeniyetlerden Hitit, Urartu, Frig, Lidya gibi krallıklar, siyasi yapıları, hukuk sistemleri, sanat anlayışları, dini inançları ve sosyal yaşamları ile ayrıntılı şekilde incelenmektedir. Ayrıca bozkır kökenli kavimlerden Kimmerler ve İskitler, Anadolu üzerindeki etkileriyle birlikte değerlendirilir.

Bu dersin temel amacı, öğrencilerin Anadolu’nun tarihsel gelişim sürecine dair sağlam bir kronolojik bilgi altyapısı edinmelerini ve bu coğrafyada gelişen uygarlıkları kültürel, ekonomik, siyasal ve sanatsal yönleriyle analiz edebilmelerini sağlamaktır. Aynı zamanda, tarihsel kaynakların nasıl değerlendirileceği ve arkeolojik verilerin tarih yazımındaki yeri de öğrenciye kazandırılan temel beceriler arasında yer alır.

Anadolu’nun zengin geçmişini anlamak, hem bugünkü toplumsal kimliğimizin temellerini kavramak hem de dünya tarihi içinde bu coğrafyanın özgün yerini fark edebilmek açısından vazgeçilmezdir.

Ayrıca sizler için hazırladığımız 2 adet 20 soruluk “Eski Anadolu Tarihi” testlerini de konu anlatımını bitirdikten sonra çözebilirsiniz.

 

Anadolu’nun Tarih (Yazı) Öncesi Dönemleri

Giriş

Anadolu’nun tarih öncesi dönemleri, yazının henüz kullanılmadığı ancak insanoğlunun doğa ile mücadelesi, yerleşik hayata geçişi ve ilk kültürel üretimleri ile şekillenen uzun bir süreci kapsar. Bu dönem, arkeolojik buluntularla anlamlandırılmakta; taş aletlerden çanak çömleğe, ilk mimari izlerden yerleşik yaşam örneklerine kadar birçok veri, bu çağlara ışık tutmaktadır. Anadolu, konumu itibariyle tarih öncesi kültürlerin geçiş ve etkileşim noktası olmasıyla dikkat çeker. Bu ünitede Paleolitik Çağ’dan İlk Tunç Çağı’na kadar uzanan süreç ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

 

Paleolitik ve Epipaleolitik (Mezolitik) Dönemler

Alt, Orta ve Üst Paleolitik Dönem (MÖ 1.000.000–12.000)

Paleolitik Dönem, insanların doğada tamamen avcı-toplayıcı yaşam sürdüğü ve taş aletlerin kullanıldığı en uzun tarih öncesi dönemdir. Bu çağ, Alt, Orta ve Üst olmak üzere üç evreye ayrılır:

 

Epipaleolitik (Mezolitik) Dönem (MÖ 12.000–10.000)

Paleolitik’ten Neolitik’e geçiş süreci olan Epipaleolitik ya da Mezolitik dönem, iklim değişimleriyle birlikte insanların çevreye uyum sağladığı bir geçiş evresidir.

 

Neolitik Dönem (MÖ 11.000–6000)

Neolitik Dönem, insanlık tarihinin en köklü dönüşümlerinden birine sahne olmuştur: tarıma geçiş ve yerleşik hayatın başlaması. Bu dönem, Anadolu’da çok sayıda önemli yerleşimle temsil edilir ve tarih öncesi kültürel evrimin temelini oluşturur. Neolitik, iki evrede incelenir: Çanak Çömleksiz Neolitik ve Çanak Çömlekli Neolitik.

 

Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem (MÖ 10.000–7.000)


Çanak Çömlekli Neolitik Dönem (MÖ 7.000–5.500)


Neolitik Dönem, sadece teknik ilerlemelerin değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümlerin de temelini atan bir çağdır. Bu dönemin sonunda insanlık, doğayı dönüştüren üretici bir varlık haline gelmiştir.

 

Kalkolitik Dönem (MÖ 5000–3000)

Kalkolitik, kelime anlamı olarak “bakır-taş” anlamına gelir. Bu dönemde insanlar, taş aletlerin yanı sıra bakırı işlemeye başlamış; böylece maden kullanımı ilk defa devreye girmiştir. Tarım ve hayvancılıkla birlikte el sanatları, ticaret ve toplumsal örgütlenme de gelişmiştir.

Genel özellikleri:

Kalkolitik Dönem, Anadolu’da Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Orta ve Batı Anadolu olmak üzere iki kültürel bölgede farklı gelişim göstermiştir:

 

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kalkolitik Dönem

(Halaf, Obeyd ve Uruk Kültürleri)

 

Orta ve Batı Anadolu’da Kalkolitik Dönem

 

Kalkolitik Dönem, tarım toplumundan karmaşık toplumlara geçişin ilk adımlarının atıldığı bir dönemdir. Maden işçiliği, toplumsal işbölümü ve kültürel etkileşim bu çağda belirginleşmiştir.

 

İlk Tunç Çağı (MÖ 3000–2000)

İlk Tunç Çağı, maden kullanımının gelişerek bakır ve kalayın alaşımı olan tunçun yaygın şekilde kullanılmaya başladığı dönemdir. Bu çağ, teknolojik gelişmelerin yanında sosyal tabakalaşma, kentleşme, anıtsal mimari ve organizasyonel yapılar açısından da önemli bir sıçrama dönemidir.

Bu dönem, Anadolu’da üç evrede incelenir:

 

İlk Tunç I Dönemi (MÖ 3000–2700)


İlk Tunç II Dönemi (MÖ 2700–2400)


İlk Tunç III Dönemi (MÖ 2400–2000)


İlk Tunç Çağı, Anadolu’nun erken şehirleşme sürecini, sosyal hiyerarşinin oluşumunu ve gelişmiş üretim-ticaret sistemlerini gösterdiği kritik bir dönemdir. Aynı zamanda Anadolu ile Mezopotamya ve Ege gibi dış bölgeler arasında kültürel ve ticari ilişkiler bu çağda güçlenmiştir.

 

 

 

Yazılı (Tarihi) Sürecin Başlangıcı

Giriş

Anadolu’da tarih öncesi dönemleri takip eden süreç, yazının kullanılmasıyla birlikte “tarihî devirler” olarak adlandırılır. Bu önemli kırılma noktası, Assurlu tüccarların Anadolu’ya gelmesiyle yaşanmıştır. Yazının kullanılmaya başlanması yalnızca bilgi aktarımını kalıcı hale getirmekle kalmamış; aynı zamanda ticaret, hukuk, ekonomi ve yönetim alanlarında büyük dönüşümlere zemin hazırlamıştır. Bu dönemde Anadolu’da ilk defa yazılı belgeler üretilmiş ve tarih sahnesinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Assur Ticaret Kolonileri Çağı ve Yazılı Sürecin Başlangıcı

Assur Ticaret Kolonileri Çağı (yaklaşık MÖ 1950–1750), Anadolu tarihinde yazılı belgelerin ilk kez ortaya çıktığı dönemdir. Mezopotamya’nın güçlü ticaret şehirlerinden biri olan Assur‘dan gelen tüccarlar, Anadolu’daki yerli beyliklerle ticari ilişkiler kurmuşlardır. En önemli merkez Kaniş (Kültepe)’tir.

Tabletlerin İçeriği

Kültepe kazılarında ortaya çıkarılan binlerce tabletin içeriği, dönemin sosyo-ekonomik yapısı hakkında önemli bilgiler sunar:

 

Koloni Çağında Politik Yapı

 

Koloni Çağında Ekonomik ve Toplumsal Yapı

Ekonomik Yapı

Toplumsal Yapı

 

Koloni Çağında Kültürel Yapı

Dinsel Yapı

Sanat

Mimari

 

 

Anadolu’nun İlk İmparatorluğu: Hititler

Giriş

Hititler, Anadolu’da tarih boyunca kurulmuş ilk büyük imparatorluk olarak dikkat çeker. MÖ 2. binyılın ortalarında merkezi Hattuşa olan güçlü bir siyasal yapı kurarak hem Anadolu’nun iç bölgelerini hem de Mezopotamya ve Doğu Akdeniz ile olan ilişkileri belirlemişlerdir. Çivi yazısını benimseyerek yazılı kültürü Anadolu’ya taşıyan Hititler, siyasal örgütlenme, hukuk sistemi, dini inançlar ve sanat alanlarında özgün bir uygarlık ortaya koymuşlardır.

Çivi Yazısı


Hitit Çivi Yazısı

 

Hitit İmparatorluğu’nun Siyasal Tarihi

Hititlerin Kimliği


Hitit Siyasal Tarihi’ne Genel Bir Bakış


Hitit İmparatorluğu’nun Kültür Tarihi

Hititlerde Devlet İdaresi ve Halk


Hitit Ekonomisi


Hitit İmparatorluğu’nda Hukuk Düzeni


Hitit Dini

Hitit İnanç Sistemi


Hitit Mitolojisi

 

Hitit İmparatorluğu’nun Sonu: Geç Hititler

Giriş

MÖ 12. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte Anadolu’nun güneyinde ve Suriye’nin kuzeyinde Geç Hitit şehir devletleri kurulmuştur. Bu devletler, Hitit kültürel mirasını sürdürmekle birlikte bulundukları coğrafyaya ve komşu medeniyetlere göre farklı siyasi ve kültürel özellikler geliştirmiştir. Assur, Arami, Urartu gibi güçlerle yoğun temas içinde olan Geç Hitit Devletleri, yazı, sanat ve mimarlık gibi alanlarda bu etkileşimleri açıkça yansıtır.

 

Geç Hitit Devletlerinin Dağılım Alanı ve Bölgenin Coğrafyası


Geç Hitit Devletleri

Geç Hititler, bağımsız veya yarı bağımsız şehir devletleri şeklinde örgütlenmiştir. İşte başlıca Geç Hitit devletleri:

Kargamış

Malatya (Melid)

Tabal

Kızıldağ

Gurgum

Pattin

Kummuh

Que ve Hilakku

Sam’al


Geç Hitit Devletlerinde Devlet Yönetimi ve Ordu


Geç Hitit Sanatı

 

 

Urartu Krallığı

Giriş

Urartu Krallığı, MÖ 9. yüzyıldan itibaren Doğu Anadolu’da tarih sahnesine çıkan güçlü bir devlettir. Merkezi Van Gölü çevresi olan bu krallık, Assur tehdidine karşı bölgedeki dağınık yerel toplulukları birleştirerek örgütlü bir devlet yapısı kurmuştur. Gelişmiş mimarisi, sulama sistemleri, kale kentleri ve özgün sanat anlayışıyla Urartular, Doğu Anadolu tarihinde iz bırakan önemli bir uygarlık kurmuşlardır.

 

Urartu Devleti Öncesinde Doğu Anadolu

Urartu Krallığı’nın ortaya çıkmasından önce Doğu Anadolu, çeşitli etnik toplulukların ve kabilelerin yaşadığı dağlık bir bölgeydi:


Uruatri ve Nairi Aşiretleri


Siyasal Gelişmeler

Kuruluş Dönemi

Gelişme Dönemi

Yıkılış Süreci


Uygarlık

Köken ve Dil

Kentleşme

Yerel Yönetim Merkezleri ve Kaleler

Din ve Tanrılar

Ölü Gömme

Sanat

 

Frig Krallığı

Giriş

Frigler, MÖ 1200’lerde Balkanlar üzerinden Anadolu’ya gelen ve burada güçlü bir krallık kuran bir topluluktur. Başkentleri Gordion olan Frigler, özellikle MÖ 8.–7. yüzyıllarda siyasi ve kültürel açıdan büyük bir gelişim göstermiştir. Midas gibi efsanevi krallarıyla tanınan Frigler, hem yazılı belgeleri hem de arkeolojik kalıntılarıyla Anadolu uygarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir.

 

Frig Siyasi Tarihinin Ana Hatları


Uygarlık

Dil ve Yazı


Toplum Yapısı


Yönetim Merkezleri ve Kaleler


Din


Mezar Anıtları ve Ölü Gömme Gelenekleri


Sanat

 

 

Lidya Krallığı

Giriş

Lidya Krallığı, Batı Anadolu’da özellikle MÖ 7. ve 6. yüzyıllarda siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan zirveye ulaşmış güçlü bir devlettir. Başkentleri Sardes olan Lidyalılar, ilk madeni parayı kullanmalarıyla dünya tarihine damga vurmuşlardır. Ayrıca Persler ile Yunanlar arasında bir köprü rolü üstlenmiş ve bu kültürlerden etkilenerek özgün bir uygarlık geliştirmişlerdir.

 

Lidya Adı ve Merkezi Lidya Bölgesi


Lidya’nın Tarih Öncesi Devirleri


Ege Göçleri ve Karanlık Çağda Lidya: Lidyalıların Anadolu’ya Gelişi


Lidya’nın Siyasi Tarihi

Lidya’da Hüküm Süren Hanedanlar

Lidya Krallığı

Lidya Krallığı’nın Yıkılışı


Lidya Uygarlığı

Sosyo-Politik ve Ekonomik Yapı


Yazı, Dil ve Din


Mimari, Sanat ve Bilim

 

 

Anadolu’da Bozkır Kökenli Toplumlar: Kimmerler ve İskitler

Giriş

MÖ 1. binyılda Anadolu’nun siyasi sahnesinde yer alan Kimmerler ve İskitler, Orta Asya kökenli göçebe savaşçı topluluklardır. Bu toplumlar, genellikle atlı savaşçılıkları, okçulukları, hayvancılığa dayalı ekonomileri ve kurgan adı verilen mezar gelenekleriyle tanınırlar. Anadolu’ya geldiklerinde yerel krallıklarla (özellikle Urartu, Frig, Lidya) etkileşim kurmuş ve bu medeniyetlerin kaderini büyük ölçüde etkilemişlerdir.

 

Kimmer ve İskitlerin Kökenleri


Siyasal Gelişmeler

Kimmerler

İskitler


Uygarlık

Anadolu’da Kimmer ve İskit Kalıntıları


Kimmerler ve İskitlerde Yönetim


Kimmerler ve İskitlerde Toplumsal Yaşam


İskitlerin Savaşçı Özellikleri ve Savaş Araç Gereçleri


İskitlerde Din


Kimmerler ve İskitlerde Ölü Gömme Âdetleri ve Kurganlar


İskitlerde Sanat

Exit mobile version